Osmanlılarda XV. ve XVI. yüzyıllarda sınırların genişlemesine bağlı olarak tarım ve ticaretten elde edilen gelirler artmıştır. Bu dönemlerde ipek ve Baharat yolları üzerinde önemli oranda denetim sağlanmıştır. Osmanlı yönetimleri ticareti korumak ve geliştirmek için bazı önlemler almış, taşımacılığın hızlı yapılması için menzil teşkilatı, geçitlerin denetimi ve güvenliği için derbent teşkilatı oluşturulmuştur.
Osmanlı toplumu askeri (yöneten) ve reaya (yönetilenler) şeklinde ikiye ayrılmıştı. Yönetenler devlet idaresinde görev üstlenen kişilerdi. Bu grup vergi ödemezdi. Yönetenler şu gruplardan oluşmaktaydı.
Yönetilenler ise çeşitli ırk ve dinlere mensup topluluklardan oluşmaktadır. Osmanlı Devleti’ndeki bu yapı Millet Sistemi olarak adlandırılmıştır. Bu sistem içinde Rumların, Ermenilerin, Yahudilerin ve Süryanilerin özgürce yaşadığı, inanç ve ibadet serbestliğine sahip olduğu görülür. Vakıf Sistemi; Osmanlı Devleti’nde padişahlar, hanedan üyeleri, üst düzey devlet adamları ve zengin kişiler tarafından sosyal amaçlarla çok sayıda vakıf kurulmuştur. Bu vakıflar eğitim, sağlık, din, bayındırlık gibi alanlarda kamu hizmeti görmüştür. Örneğin, vakıflar tarafından kurulan şifahanelerde ücretsiz olarak halka sağlık hizmeti verilmiş, ihtiyaç sahiplerine yardım edilmiş imarethanelerde fakir halka ücretsiz olarak yemek dağıtımı yapılmıştır.